Merkeze bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içerisinde bulunan Troya Ören Yeri, yıllarca eksikliğini çektiği müzesine ‘2018 Troya Yılı’nda kavuştu. Ören Yeri’ndeki kazılara 17 yıl başkanlık yaptıktan sonra yakalandığı amansız hastalık nedeniyle 2005 yılında hayatını kaybeden Alman arkeolog Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ın hayalini kurduğu müze, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla gerçek oldu. Ören Yeri’ndeki Troya Müzesi projesi ulusal bir yarışmayla belirlendi. Yüksek Mimar Ömer Selçuk Baz’ın projesi seçilerek uygulamaya kondu. 90 bin metrekarelik alan üzerinde yapımına 2013 yılında başlanan müze, 12 bin 750 metrekare kapalı alana sahip. Müzenin 3 bin 300 metrekaresini sergi alanı, kalanını ise sosyal donatılar, ofisler ve depolar oluşturuyor. Müze için yaklaşık 70 milyon TL harcandı. Müzenin teşhir ve tanzim uygulamasında ise son aşamaya gelindi. Troya başta olmak üzere, Troas bölgesindeki ören yerlerinden çıkan eserlerden oluşan 2 bin arkeolojik kalıntı, müzedeki yerini aldı.
Troya’dan çıkarılarak değişik dönemlerde yurt dışına kaçırılan hazinelerin bir bölümünün de Türkiye’ye dönüşüne imkan sunan Troya Müzesi, halen yurt dışında bulunan Troya eserlerinin tamamının ait oldukları topraklara dönüşü için de umut oldu. Şimdilik müze içinde oluşturulan Yitik Miras Bölümü’nde, ziyaretçiler yurt dışında olan eserlerin görsellerini görebilecek. Ancak, asıl hedef, o eserlerin gerçeklerinin müzede en kısa sürede sergilenmesi.
MÜZEDE 2000 ESER SERGİLENECEK
Müzenin zemin artı, 3 kattan oluştuğunu belirten Troya Müzesi Müdürü Ali Atmaca, ziyaretçilerin rampadan aşağıya inerken, Troya’da açığa çıkarılan kültür ve yaşamlarını anlatan değişik eserleri izleyerek müzeye giriş yapacaklarını söyledi.
Müzenin giriş katında Troas kentlerini, birinci katta Troya katmanlarını, ikinci katta antik Dünyayı, üçüncü katta ise Doğu Roma, Osmanlı ve Çanakkale’nin 20’nci yüzyılına ait eserlerini görmenin mümkün olacağını belirten Atmaca, “Müzemizde toplamda yaklaşık 2000 eser sergilenecek. 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Penn Müzesi’nden getirilerek, Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde emanete kalan 24 parça altın eserimiz müzemize intikal etti. Bunun dışında yine Troya kazılarına başkanlık yapan Blegen koleksiyonuna ait altın eserler İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden getirildi. Özel bir alanda ziyaretçilerini bekliyor” dedi.
‘ESERLERİN GERİ GELMESİNE OLANAK SAĞLAYACAK’
Troya Müzesi’nin, yurt dışına kaçırılan eserlerin geri getirilerek müzede sergilenmesine de olanak tanıyacağını belirten Atmaca, şunları söyledi:
“Çünkü çağdaş, sürdürülebilir bir müze. Şunu da kabul etmek lazım ki; bütün eserlerin ait oldukları topraklarda sergilenmesi evrensel bir ilkedir. Bunu böyle görmeli. Müzemizde sergilenecek eserler arasında heykeller, pitoslar, mimari kaideler, pişmiş toprak eserler yer alacak. Sergilenen eserlerimiz arasında en gözde eserlerimiz, altın eserler olacak. Bunlar da müzenin en özel yerinde ziyaretçisini bekliyor olacak.”
’20 YILDIR HAYALİ KURULAN MÜZE’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, Troya’nın Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girişinin 20’nci yılı olduğunu belirterek, “Kültür ve Turizm Bakanlığı bu nedenle 2018’i Troya Yılı ilan etti. Bu kapsamda Çanakkale Valiliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Yunus Emre Enstitüsü’nün işbirliği ile pek çok etkinlik düzenlenmekte. Bunun için de Troya Milli Parkı’nda düzenlemeler var. Fakat, Troya Yılı’nın en önemli projelerinden bir tanesi bana göre Troya Müzesi’dir. Troya Müzesi son 20 yıldır hayali kurulan müze ve bitme aşamasına geldi. Bu açından Dünya Kültür Mirası listesine girişinin 20’nci yılı nedeniyle Troya Müzesi’nin açılacak olması büyük bir olay” dedi
‘ZİYARETÇİ, TROYA OLARAK GİRECEK, ANADOLU OLARAK ÇIKACAK’
Ziyaretçileri Troya Müzesi’nde pek çok ilklerin beklediğini kaydeden Prof. Dr. Aslan, “Troya Müzesi’ne girişten sonra bölgedeki diğer kazı buluntularının yer aldığı bir salon var. Sadece Troya’yı değil, Çanakkale bölgesindeki diğer kazılardan buluntular müzede sergilenecek. İlk kez bir arada farklı yeni buluntular görülecek. Özellikle son 30 yıllık kazılarda çıkan ilk yazılı belge Luvi mührü, küçük tunç askercik, bununla beraber hitit yazılı belgeler ve diğer buluntular bir arada ilk kez Troya Müzesi’nde sergilenecek. Yani şunu söyleyebiliriz. Müzeye ziyaretçi Troya olarak girecek ve Anadolu olarak çıkacak” diye konuştu.
Müzenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılmasının planlandığı belirtildi.