Troya Yılı basında dikkat çekmeye devam ediyor. Sabah Gazetesi köşe yazarı İlker Erdoğan Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ile Troya Yılı’na dair bir röportaj gerçekleştirdi.
2018 Troya Yılı kapsamında yeni gezi rotaları açılıyor, birbirinden farklı kültür, sanat, bilim ve spor etkinlikleri planlanıyor. Uluslararası fuarlara katılımın olacağı yıl boyunca Troya’yı tüm Dünyaya tanıtmak hedefleniyor.
Troya Antik Kenti’nin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınışının 20’nci yılı olan 2018, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Troya Yılı’ ilan edildi. Sabah Gazetesi yazarı İlker Erdoğan bu hafta kendi köşesine konuk olarak OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk’ü aldı. Nurten Öztürk, İlker Erdoğan’a Troya’ya olan desteklerini anlattı.
2018 yılı, Troya’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girişinin 20’nci yıldönümü. Avrupa Parlementosu, 2018 yılını Avrupa Kültür Mirası Yılı ilan etti. Troya, sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor?
Çanakkale’nin ve yöre halkının tarih, kültür, turizm açısından kalkınma ve ekonomik olarak gelişiminin her ögesini içerisinde barındıran Troya Antik Kenti’nin değerlendirilmesi için tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte çalışmaya gönüllü olduk. Troya, Büyük İskender’den Julius Sezar’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e; Dünyaya yön veren, tarihin seyrini değiştiren herkese ilham vermiş bir destandır. Bu anlamda Troya’nın var olan turizm potansiyelinin artışını sağlayarak yerel ekonomik kalkınmayı, yöresel ürün pazarlarını canlandırarak ve istihdam yaratarak vatandaşlarımızın yaşam kalitesini daha da yükseltmeyi amaçlıyoruz.
Neden böyle bir projede yer almak istediniz?
Anadolu’nun kültürel ve insani değerlerini barındıran, Dünyanın ilgi duyduğu Troya Antik Kenti’nin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınışının 20’nci yılı olan 2018 yılı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızca ‘Troya Yılı’ ilan edildi. Bu gelişme ile birlikte Çanakkale Valiliği bu projede yer almamız için bize teklifte bulundu. 2006 yılından bu yana Gelibolu Yarımadası’nda sürdürdüğümüz ‘Tarihe Saygı Projemiz’ kapsamında yaptıklarımız, bu bölgeyi iyi tanımamız ve Çanakkale’ye duyduğumuz sevgimiz; bizim de bu projede yer almaya karar vermemizi sağladı.
Bu çerçevede birçok etkinlik düzenleniyor. Siz nasıl bir destek sağlıyorsunuz?
İlk olarak Troya ören yeri ve yeni açılacak Troya Müzesi’ne en yakın konumdaki Tevfikiye Köyü’nden işe başlamaya karar verdik. Öncelikle Tevfikiye Köyü’ndeki rehabilitasyon çalışmalarının köy içerisinde takibi, köy halkının projeye desteğini sağlamak amacıyla projeye katkı verebilecek, bilgi ve beceri sahibi; beş kadın, beş erkek, köy muhtarı, köy imamı ve köy öğretmeni ile köy komitesi kurduk. Köy komitemiz haftalık toplantılar düzenleyerek projenin gidişatını tartışıyorlar ve köy halkını projeye teşvik etmek, görev dağılımı yapmak, projenin köy içerisindeki koordinasyonunu sağlamak için destek oluyorlar. Opet Troya Tevfikiye Köyü Rehabilitasyon Projesi kapsamında; Tevfikiye Köyü halkı ile yapılan anket çalışması ile köy halkının beklentileri, yapmayı düşündükleri çalışmalar, kurs talepleri ve hangi konularda destek sağlayabileceklerini öğrendik.
Tevfikiye Köyü’nü seçmenizin özel bir anlamı var mı?
Dünya kültür hazinemiz Troya Ören Yeri ve Müzesi’ne gidecek olan ziyaretçiler, bu köyün giriş yolunun önünden geçiyor. Köyümüzü, bu ziyaretler sırasında mola verilen, gezilen, organik sebze-meyve, hediyelik eşya alışverişinin yapıldığı ve Troya tarihinden motiflerin yer aldığı bir köy haline getirmek istiyoruz. Tevfikiye Köyü’nün bir yandan restorasyonu devam ederken, bir taraftan da köy halkına yönelik olarak Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü iş birliğiyle farklı başlıklarda kurslar başlatarak bölgede sosyal yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçladık.
Troya, Dünyanın da yakından takip ettiği bir yer. En son Megan Fox gelip ziyaret etti. 2018’in Troya Yılı ilan edilmesi Türkiye’ye ne gibi katkılar sağlayacak?
Hizmete açılacak olan Troya Müzesi ile birlikte Tevfikiye Köyü’nün de adeta bir arkeo-köy olarak açık hava müzesi niteliğinde Troya kültürü ile beslenmesi, bölgenin daha büyük bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlayacak. 2018 Troya Yılı kapsamında yeni gezi rotaları açılıyor, yıl boyu birbirinden farklı kültür, sanat, bilim ve spor etkinlikleri planlanıyor. Uluslararası fuarlara katılımın olacağı yıl boyunca tüm Dünyaya Troya’yı tanıtmak hedefleniyor.
Öğretmen kökenli bir girişimci olarak ülkemiz ve Dünya kadınlarına örnek oldunuz ve ilkleri yaşattınız. Buradan iş hayatına atılmak isteyen kadınlarımıza neler söylemek istersiniz?
Yaptığınız işi hakkıyla temsil ederseniz, o zaman iyi bir örnek olursunuz ve diğer kadınlar da ‘Madem ki çalışılıyor, madem ki olabiliyor’ diyerek daha rahat adım atarlar. Erkekler de ‘Kadınlar bu konuda gerçekten başarılı olabiliyor’ diye daha fazla kadın istihdam etme cesareti bulabilirler. Bu yüzden benim akaryakıt sektörüne girişim yeni bir kapı açtı diye düşünüyorum. İlk günden beri çalışan kadın sayısını artırmaya çalıştım, çalışıyorum. Her alanda çalışan kadın sayısının artması gerektiğine inanıyorum. Çünkü kadının girdiği her yerde bir değişim olur. Erkeklerin kadını, iş kadını olarak da görmesi gerekir. Kısacası kadınlarımıza ‘Biraz emek, biraz yürek, o da sizde var’ diyorum.
Güzel bir gülüşün sizce önemi nedir?
Gülmek, mutluluğun dışa yansımasıdır aslında. Gülümsemek, gündelik yaşantımızda çok kolaygibi görünen ancak bir o kadar zor ve neredeyse unuttuğumuz bir kavram. Ben hayatımda hep şükretmeyi ve gülmeyi ön planda tuttum, etrafımdakileri de bu konuda teşvik ettim. Gülümsemenin hayatımıza olan duygusal, ruhsal, fizyolojik ve toplumsal etkileri yadırganmayacak kadar büyük ve önemli. Gülümsedikçe, yaşantımızda sorun olarak gördüğümüz çoğu olaylara daha olumlu bakabiliyor ve çevremizde pozitif bir enerji yaratıyoruz.
Yaptığınız projelerle duygusal olarak bütünleştiğinizi çok iyi biliyorum. Hatta Truva projeniz için şiir bile yazmışsınız. Şiirinizin bir bölümünü bizlerle paylaşır mısınız?
Hey! Giz dolu, Gizem dolu toprak. Koynunda sakladığın Nal sesleri, İniltiler, umutlar, ve Tarihe mal olmuş Bir tutam aşk. Haydi, Fısılda bize. Kimdi onlar? Nasıl? Nerede? Ne zaman? Neden yok oldular. Hey! Milat öncesinden bugüne dek Tarihine gebe kalmış toprak. Hey! Tanrıların gazabına uğrayan Helenler, Paris’ler, Hektorlar Fersah fersah derinlerde, Mağma ile kucaklaşmış Bugünü bekliyorlar. Hey! Truva’nın çileli, Bereketli toprakları! Bizler doyurduğun, Bizler, Onuncu kez Doğurduğun, Vefasızlığa tövbe etmiş Torunlar. Bizler Dünde bugünü, Bugünde dünü arayanlar. Bizler Bu gün kükreyen Volkan’a, Küllerinden yeniden doğan tarihe Kucak açanlar. Hey! Truva’nın doyurduğu, Truva’nın doğurduğu, Siz Truvalılar. Gelin birlikte uzanalım arzın merkezine. Gelin birlikte uzanalım arşa. Gelin Dünyaya, barışa uzanalım. Gelin, Kardeş olalım birlikte.